Bayrakları Takip Et
26 Mayıs 2016 2016-05-26 14:49Bayrakları Takip Et
Bayrakları Takip Et
Son dönemdeki seyahatlerimde öncesinde araştırıp bulduğum ve çok hoşuma giden yerlerin ortak özelliği etrafta renkli, paçavramsı bayrakların asılı olmasıydı. Bunun üzerine araştırdım, bende özgürlük, rahatlık ve huzur çağırışımı yapan bu bayraklar nedir, nereden geliyor ve ne işe yarıyor diye.
Bunlar renkli ‘Hint Dua Bayrakları’. Genelde Himalayalar’daki tapınakların tepeleri arasında veya dağların zirvesine, köylerin arasına asılıyor.
Geleneksel dua bayrakları beşli set halinde bulunuyor; her biri ayrı bir renk. Soldan sağa belirli bir sırada yer alıyor ve her bir renk bir elementi temsil ediyor: mavi – gök ve uzay, beyaz – hava ve rüzgar, kırmızı ateş, yeşil – su ve sarı – dünya. Geleneksel Tibet tıbbına göre sağlık ve ahenk bu beş elementin dengesi sayesinde sağlanıyor.
Dua bayrakları barışı, merhameti, gücü ve bilgeliği desteklemek adına kullanılıyor.
Sanılanın aksine bayraklar tanrılar için yazılmış dualar taşımıyor. Tibetliler dua ve mantraların rüzgar tarafından üflenerek bulunduğu yere iyi şans ve şefkat getireceğine inanıyorlarmış.
Bayrağın orta yerinde, arkasında üç yanan mücevher taşıyan Lung Ta (güçlü at) yer alıyor. Ta hız ve kötü talihin iyi talihe dönüşmesinin sembolü. Üç yanan mücevher ise geleneksel Tibet felsefesinin üç temel taşını; Buddha, Dharma ve Sangha’yı temsil ediyor. Lung Ta’yı çevreleyen yaklaşık 400 mantranın (Dini törenlerde bolluğa sahip olmak, tehlikeden uzak olmak veya düşmanları elemek için kullanılan Sanskritçe dini hece veya şiir) farklı versiyonları yer alıyor. Mantraların yanı sıra bayrağı bağlayan kişiye hayat boyu iyi şans getirmesi için dualar da yer alıyor.
Araştırdıktan sonra çok daha hoşuma gitmeye başladı bu bayraklar ve amazon.com’dan balkonuma asmak için sipariş verdim. Gönül ister ki bir gün gidip Tibet’ten kendim alayım.
Peki bu bayrakların olduğu günlük hayattaki yerler neye benziyor?
Genelde gösterişsiz, sade ancak ilgi çekici yerler. Endistüriyel tasarıma sahipler, ham ve geri dönüşümlü mobilyalar kullanılıyor. Hangi ülkede, şehirde olduğunuzu pek anlamıyorsunuz, kendine has dünyası oluyor.
Ruha iyi gelen, güzel müzik kesinlikle çalıyor. Şehrin karmaşasından uzakta oluyor ve biraz mesafe kat etmeniz gerekebiliyor.
Graffiti, sokak sanatı mutlaka oluyor, junk çer-çöp de. Aynı zamanda rahat ve doğal bir ortam, yeşillik, çiçekler veya plaj mutlaka bulunuyor.
Günbatımını izlemek için harika yerler. Ayaklarınızı uzatırsınız, yayılırsınız elinizde biranız takılırsınız. Güzel içki, güzel yemek çoğunlukla vardır. Adeta bir festival ortamıdır! E daha ne olsun!
BERLIN
Teufelsberg hayatımda ziyaret ettiğim en ilginç, garip ve tüyler ürpertici yer gerçekten. Terk edilmiş bir casusuluk üssü, dinleme kulesi ve Nazi eğitim okulu!
Teufelsberg Almanca’da Şeytan’ın Dağı demek, ilk olarak burada bir Nazi eğitim okulu inşa edildiği için bu şekilde adlandırılmış. Nazi rejiminin çökmesi ve soğuk savaşın başlaması ile Amerika Ulusal Güvenlik Ajansı buraya en büyük dinleme kulesi ve casusluk merkezini inşa ediyor. Okul ile yıkılmayıp savaş sırasında bombalanan 400,000 evin molozları kullanılarak kaplanıyor!!
Buraya yarım saatlik orman yürüyüşü sonunda varıyorsunuz; rehberli turlar düzenleniyor veya etrafı çevreleyen tellerde açık bulup içeri ‘sızıyorsunuz’. İçerisi çöp, savaş kalıntıları ve inanılmaz graffitiler ile dolu doğal bir bienal ortamı.
En ilginç kısm ise en üstteki küre. Öncelikle içerisindeki graffiti inanılmaz; küreyi kaplayan karşılıklı iki insan figürü var. Biri kapşonlu ve karanlık, diğeri ise aydınlık ve kafası açık. İki figürün de kolları iki yana doğru açık ve parmak uçlarından birbirine bağlılar. Aydınlık-karanlık, iyilik kötülük gibi bir anlam çıkarttım ben ama çok etkileyiciydi. Aynı zamanda kürenin içinde ses 11sn eko yapıyor. Bu inanılmaz ilginç bir deneyimdi; sanki yanınızda iki tane daha sizden var ve konuştuklarınızı tekrar ediyor.
Gün batımını izlemek, biraz ürpermek, graffitiye doymak ve belki de hayatınızda göreceğiniz en ilginç yapıya tanık olmak için buraya yarım gününüzü ayırın. Yanınıza içkinizi, sandviçinizi ve fotoğraf makinanızı almayı unutmayın.
Burayı nasıl buldun diye sorarsanız ‘Berlin’de ziyaret edilecek en garip yer’ şekilde google’layarak Terk Edilmiş Berlin sitesinden buldum:) Arada yakalarsanız böyle müzik performansları da oluyor: https://www.youtube.com/watch?v=CDpE18iQABU
Bite Club Berlin’de farklı lokasyonlarda gerçekleşen harika bir sokak yemekleri partisi.
Bahar ve yaz ayları boyunca her Cuma Kreuzberg’deki bar ve gece klubüne çevrilmiş bir gemi olan Hoppetosse’de gereçkleşiyor. Bunun yanı sıra farklı ve şaşırtıcı başka lokasyonlarda da etkinlik düzenliyorlar. Mutlaka takip edin.
Klunkerkranich Project Neukölln’de bir alışveriş merkezinin otoparkından girilen harika bir manzaraya sahip teras ve bahçe barı.
Teras barları genelde şık ve lüks olur, burası ise tam tersi hint dua bayraklı, bahçe ortamına çevrilmiş, salaş ve rahat. Günbatımını izlemek, güzel müzik eşliğinde birkaç içki içip birşeyler atıştırmak, yayılarak şehri tepeden izlemek için harika bir yer.
AMSTERDAM
Koca bir hippe çadırını andıran Woodstock 69 Amsterdam’ın Suma’sı. Amsterdam’a 40 dakika uzaklıkta Bloemendaal bölgesinde bulunuyor.
Woodstock 69, bu isimde bir yer kötü olamaz zaten:) Amsterdam’ı coffeshoplar, bisikletler, kanallar ve tatlı binalar olarak bilenleri şaşırtacak bir haber: Amsterdam’da plaj var!! Ben de son gittiğim seyahatte öğrendim.
Hayatımda gördüğüm en güzel günbatımını burada izledim, herkes güneşe doğru dönmüş dans ediyordu. Burada bir parti yakalarsanız kaçırmayın veya sadece gündüz rahatlamaya gidin. Eğer biraz da hareket etmek isterseniz ayrıca hemen yanında Zeestock isimli bir kite-surf okulları da var.
Café de Ceuvel Amsterdam Noord’da, pek de Amsterdam’da olduğunuzu hissetmediğiniz, sürdürülebilir bir kentsel gelişim projesi içerisinde yer alan çok tatlı bir cafe/restoran.
Café’nin bulunduğu alan Ceuvel geçmiş senelerde house-boatlar karaya kaldırılarak yaratılan, kendine yeten ve sürdürülebilir iş parkı haline getirilen eski bir gemi tersanesi içerisinde bulunuyor. Cafe de bu kentsel dönüşümden ilham almış ve içerisindeki her şey geri dönüşümlü malzemelerden yapılmış. Bu harika!
Ayrıca lokal olarak yetiştirilen malzemelerle çok iyi ve lezzetli yemek yapıyorlar. Pizzaları harika ve geniş bir bira menüleri var. Etkinlikler, tadımlar, konserler, partiler, yoga workshopları düzenliyorlar.
Günbatımını izlemek veya Pazar kahvaltısı için doğru yer.
NDSM’de yine Amsterdam Noord’da yer alan eski bir gemi tersanesi. Merkez istasyondan ücretsiz gemi ile 15dk’lık bir yolculuk ile buraya varıyorsunuz. Terkedilmiş, graffitiler ile bezenmiş hafif karanlık ve keskin bir görüntüsü var gemiyle yaklaşırken. Redbull, MTV gibi bazı ‘hip’ şirketlerin Avrupa genel merkezleri burada yer alıyor.
Bu bölge yeraltı – underground – kültürün ve etkinliklerin merkezi. NDSM bahçesindeki antrepo ve konteynerlar, gece kulüplerine, otel ve öğrenci yurtlarına dönüştürülmüş, endüstriyel mirası gizleyen bir canlanmış tersane. Geniş bir alanda farklı ve tatlı cafeler, çok iyi restoranlar, ayda bir haftasonu kurulan Avrupa’nın en ilginç ve büyük bit pazarı IJ-Hallen bulunuyor, sergiler, konserler ve festivaller düzenleniyor.
Benim favorim burada bulunan Noorderlicht Cafe. Çimenlik alanda, ahşap masalar üzerinde keyif yaparken harika Amsterdam manzarasını izleyebilirsiniz. Ayrıca tamamen organik malzemelerden hazırlanan sezonsal tabakları ve bira seçenekleri harika. Yiyin, için ve keyfinze bakın!
Eğer etrafınızda Hint Dua Bayrağı görüyorsanız bilin ki doğru yerdesiniz!
Deniz Orbay.
Yorumlar (4)
Londra: Parklar, Teraslar ve Sokak Pazarları – ORBAY DAILY
[…] çok fazla var ama kısıtlı zamanda gittiğim ve en çok hoşuma giden yerleri listeledim. Barlar Hint bayraklı; sabahları yoga yapılıyor, akşamları partileniyor. Genelde 23:00’e kadar açık o yüzden […]
Dublin’in Detayları – ORBAY DAILY
[…] Konserler, bit pazarı ve bazı etkinlikler düzenleniyor, etkinlik sayfasına bakın mutlaka. Hint bayraklı yerler listesine […]
Korel Ballar
Merhabalar. İzninizle Tibet Bayrakları ile ilgili yazınızdan faydalanmak ve kendi blog sayfamda paylaşmak istiyorum. Çünkü bu bayraklar bana hediye olarak denizden geldi. Ben denizde yaşayan bir kadınım ve sadece bir tabak aşure karşılığında yine denizde yaşayan bir denizci den hediye edildi. İnternette ihtiyacım olan bilgiler sadece sizin yazınızdan olduğu için umarım bazılarını paylaşmamda sakınca görmezsiniz. Şimdiden teşekkür ederim. teknedekadinblog.com
denizorbay
Tabii ki, blogu kaynak olarak mention ederseniz sevinirim:)