Harika yemekler yiyebileceğiniz, her köşe başında butik şarap üreticilerinden müthiş şaraplar içebileceğiniz, tatlı krizi anında karşınıza çıkan ‘Gelato’cularla dolu, heryere yürüyerek gidebileceğiniz, herşeyin ufak, tatlı, sade ve zarif olduğu ve güzel insanların yaşadığı mükemmel bir şehir Floransa.

‘Cennet neye benziyor?’ diye sorsanız, ilk cevabım ‘Toskana’ olur. Toskana bölgesinin başkenti, Italyan Rönasansı’nın doğum yeri Floransa ise Italya’daki en favori şehrim. Floransa’dayken hangi yılda yaşadığımı unutuyorum.

Floransa’ya hem Italya’da yaşarken, hem de sonrasında iş dolayısı ile pek çok kez gittim. Geçtiğimiz hafta ise güzel sanatlar okumak için buraya taşınan çok yakın ve sevdiğim arkadaşım Deniz Bozkurt’u ziyaret etmek ve yılbaşını geçirmek için Floransa’daydım. Tatlı arkadaşım Deniz elinde pankartla tren garında karşıladı beni ve 72 saatlik Floransa maceramız başladı.

Her yere yürüyebileceğiniz kadar ufak bir şehir olmasına rağmen, görecek yapacak, yiyecek, tadacak çok şey var.

Üç günlük tatilde favorimiz haline gelen yerden başlayayım; konsept restoran La Menagere her gün, günün her saati gidebileceğiniz çok amaçlı ve harika bir yer. Son zamanlarda popülerleşen kolektif mantığında oluşturulmuş bir mekan; konsept mağaza, çiçekçi, bistro, restoran ve kokteyl bar. Daha ne isteyebilirim ki? Yüksek tavanlı ferah atmosferi, her taraftan sarkan çiçekler ve harika yemekleri ile benim vazgeçilmez mekanlarım arasına girdi. Buraya gidin; ister akşam yemeğine, ister öğleden sonra cappuccino içmeye, ister kahvaltıya, ister yemekten önce Prosecco içmeye, ister ister yemekten sonra kokteyl içmeye ama gidin mutlaka!

Aynı şekilde günün her saati gidebileceğiniz, çok sevdiğim bir diğer yer, biraz pahalı ve turistik olmasın rağmen; Gilli. 1733’den günümüze kadar ayakta kalan bu şık cafe 19. yüzyılda Floransalı sanatçı ve ressamların buluşma noktasıymış. Burada vakit geçirmek zamanda yolculuk yapmak gibi. Piazza Delle Repubblica’da bulunan Gilli şehir turuna başlamadan önce kahvaltı yapmak veya tur sonrasında bir aperitivo için güzel bir seçenek. Beyaz örtülü masaları ve şık dekorasyonu ile içerideki salonunda veya meydanın büyüleyici manzarasını izleyerek dış terasında oturabilirsiniz. Kremaları muhteşem; kremalı kruvasan ve çilekli tartı kalori almaya değer. Omletleri de çok başarılı.

Italya’da kahvaltı genelde ufak bir kafede kahve yanında kruvasan yemek demek. Her köşe başında da tatlı ve ufak kafeler var. Sabah kahvaltısında tatlıcı değilseniz veya kruvasan sizi kesmezse panino – sandwich- de yiyebilirsiniz. All’ Antico Vianio en ünlüsü. Böyle ünlü yerler genelde hayalkırıklığı yaratır, abartılır ama çıkanların elinde gördüğüm malzemesi bol, iştah açıcı paninolar inanın beklemeye değer duruyordu. Bugüne kadar gördüğüm en uzun sandwich sırasıydı, vakit olmadı bekleyemedik ama bir gün oradan panini yemem şart. Bir diğer iyi paninocu da Piazza Santo Spirito’da bulunan Gusta Panino.

Floransalı hipsterlar nerede kahvaltı ediyor merak ediyorsanız veya farklı bir yer denemek isterseniz Amble’ye de göz atanızı öneririm. Burası da sağlıklı yemek yapan ve antika eşya satan konsept bir yer. Taze meyve – sebze suları, panini ve üçgen sandwichler var menüsünde.

Gün boyunca yürümek ve her köşe başında ‘Gelateria’ olması canınızın dondurma çekmesine sebep oluyor tabii ki.

Venchi aslen çikolatacı, bu nedenle çikolatalı dondurmaları muhteşem. Birçok lokasyonda şubeleri var. Benim tercihim her zaman siyah çikolata Cioccolato Fondente. Diğer kaçırılmaması gereken lezzet durağı ise gurme dondurmacı Il Gelato di Carapina. Dondurma dışında tatlı birşeyler isterseniz ise Dolci & Dolcezze hayatımda gördüğüm en tatlı butik pastane. Maalesef gittiğimizde kapalıydı. Pastaları ve tatlıları muhteşem görünüyor.

Italya’da 3. Dalga kahve yok mu derseniz pek tabii ki var.

Ditta Artigianale’de kahve üzerine harika bir kokteyl bile içebiliyorsunuz.

Öğlen yemeği veya Aperativo için en sevdiğim yer Mercato’lar.

Mercato Centrale ve Mercato Santa Ambrogio hem peynir, şarküteri alışverişi yapmak hem de öğlen – öğleden sonra birşeyler atıştırmak için keyifli, canlı ve lezzetli iki nokta. Mercato Santa Ambrogio içerisinde Italyan ev yemekleri yapan Trattoria Da Rocco’yu mutlaka deneyin. Öğlen yemeği için güzel bir pizza yemek isterseniz ise önerim Berbere olur.

Akşam yemekleri ve birşeyler içmek için ise Piazza Santo Spirito güzel bar ve restoranların bulunduğu canlı ve keyifli bir meydan.

Osteria Santo Spirito’da güzel bir yemek üzerine Volume’da birşeyler içebilirsiniz. Buradaki porsiyonlar çok büyük, makarnaları paylaşımlık söylemekte yarar var. Yine bu meydanda yer alan Gusta Osteria otantik Toskana yemekleri için iyi bir seçenek.

Diğer iki önerim ise yine bu civarda bulunan Il Santo Bevitore ile nehrin diğer tarafında yer alan Acqua Al 2. Acqua Al 2’de önden Tiramisu’nuzu ayırtmayı unutmayın. Bir de tabii ki La Menagere akşam yemeği için de harika bir seçenek.

Osteria Santo Spirito

Yemekten önce bir kokteyl içmek veya aperitivo yapmak için Ponte Veccho’nun hemen bir sokak ilerisinde bulunan Lungarno Otel’in içindeki, harika manzarası ve terası bulunan The Fusion Bar’ın kokteylleri çok iyi. Hava kötü ise alt kattaki barı da tercih edebilirsiniz. Günbatımını izlemek için Piazza Michalengelo’ya çıkmak ve merdivenlerde kendi aperitivonuzu yapmak da bir güzel bir seçenek. Yol üzerindeki Enoteca (şarap dükkanı) Bevo Vino’dan Chianti’nizi alabilirsiniz, veya meydandaki yemek arabalarında da şarap satışı yapıyorlar.

Yemek sonrası güzel müzik dinlemek isterseniz ise Jazz Club, hem kütüphane, hem cafe hem de jazz bar olan La Cite ve aynı sokakta tam karşısında bulunan yine canlı jazz, soul ve funk dinleyebileceğiniz NoF Club çok keyifli mekanlar. Gitmeden programlarına ve bir de şu sayfaya göz atmanızda fayda var.

Hayat nasıl yaşanmalı merak ediyorsanız keyif yapmasını bilen arkadaşlarınızı alın yanınıza bir Floransa seyahati planlayın.

Deniz Orbay.

Ek Bilgiler:

Floransa’da müze ve galerileri gezmek için planlamanızı önceden yapıp, biletleri satın alıp ziyaret saatlerini seçmenizi öneririm. Yoksa saatlerce sırada beklemeniz, bilet sırası size geldiğinde gezemeyecek veya gezmek istemeyecek kadar yorgun ve mutsuz olmanız muhtemel 🙂

1. Uffizi ve Academia Gallery mutlaka gezilmesi gereken iki galeri. Uffizi için buraya, Academia Gallery için buraya tıklayıp önden bilet alma linklerine ulaşabilirsiniz.
2. Ana kilise Duomo’yu ziyaret etmek ve 414 basamak çıkarak Çan Kulesi’nden Floransa manzarasını izlemek için yine önceden bilet almanızda fayda var. Önceden biletinizi alıp ziyaret saatlerinizi seçebiliyorsunuz.