Stockholm’e gidiyorum dediğimde ilk sorulan soru: ‘Neden?’di. Hatta Stockholm’de bile insanlardan duyduğum ilk soru: ‘Neden Stockholm’e geldiniz?’ oldu.

Neden Stockholm?

Öncelikle insanlar çok güzel:) Ben böyle bir topluluk görmedim arkadaşlar, Viking kanı mıdır nedir, sokaktan geçen herkes mi aşırı yakışıklı ve aşırı güzel olur? Yani dünyadaki insanlardan seçmişler, en iyilerini Stockholm’e koymuşlar, sadece bu bile gitmek için yeterli bir sebep.

İnsanları kadar cafeleri de çok güzel. Dünyadaki en tatlı cafeler Stockholm’de olabilir bence. Minimalist ve sade tasarıma sahip, tertemiz, yumuşak renklerle dekore edilmiş ve masalarında mutlaka çiçekler yer alıyor!

Fabrique çok tatlı bir café ve fırın. Birkaç lokasyonda var, bazıları sadece fırın. Biz Södermalm’dakine gittik. Tarçınlı bun ve sandwichleri harika.

Pom & Flora’da biraz sıkışık ve dar ama çok aydınlık ve tatlı bir havası var. Yine Södermalm’da. Havyarlı yumurta, avokadolu haşhaşlı ekmekler, açai bowl, bilimum berryli yoğurtlu granola için doğru adres.

Asıl favorim ise Rosendals Tragard. Burası inanılmaz güzel bir bahçe /çiçekçi / café. İçerisine çiçekler, mumlar, minik ampül ışıklar bulunun hayal dünyasını andıran, yan yana 4-5 cam yapı ve büyük bahçelerden oluşan harika bir mekan. Cafédeki herşey organik ve yerel malzemelerden yapılıyor. Biz oradaykan akşam özel bir davet için hazırlık yapıyorlardı, bir gün burada bir davet vermek hayali kurdum hemen veya bir gün buna benzer bir bahçe/ çiçekçi /café / yoga stüdyosu açmayı.

Fotografiska da cool bir müze cafesi, sergiyi gezdikten sonra güzel manzarası bir kahve/şarap molasını hak ediyor.

Bir de gezerken yağmura yakalanarak şans eseri keşfettiğimiz Bird var. Café’den çok restoran ve bar, ufacık ve çok tatlı biryer. 7 ana yemek ve 5 yan yemek var, hepsi kuşlu yemekler: tavuk, ördek vs. Ördek confit burger ve kızarmış tavuk baya çok iyi görünüyordu. Aç değildik yemedik, sonra uğrarız dedik ancak tekrar gidemedik.

Yemekler çok güzel. İsveç Köftesi, yani Ikea köftesi seviyorsanız asıl gidip bir de İsveç’te yemeniz lazım! Östermalm’da Opera Binası yanında sadece 28 kişiye kadar servis verebilen, yüksek bar tipi masalı Backfikan’da yedik. Hem mekan çok tatlı, hem de yemekler çok lezzetliydi. İsveç köftesi yanında patates püresi, kızılcık sosu ve tatlı turşu ile geliyor. Ben bir de hafif hastalanıyor gibi olduğumdan önden deniz tarağı ve havyarlı bezelye çorbası söyledim; çok iyiydi. Bir de Meatballs For The People var, buraya gidemedik ancak Södermalm tarafındaysanız deneyin derim.

Siri Derkert’in kadın, insan hakları ve barış vurgulamak amacı ile yapmış olduğu arkeolojik kazıya benzeyen metro sergisi de ilginç ve görmeye, fotoğraf çekmeye değer.

Mavi hat: Kungsträdgården, T-centralen, Rådhuset, Solna Centrum, Tensta, yeşil hat: Hötorget, Thorildsplan, Bagarmossen ve kırmızı hat: Tekniska Högskolan, Stadion istasyonlarında güzel görüntüler yakalayabilirsiniz.

Sonuç olarak: güzel insanlar, iyi yemek, güzel ortam, güzel şehir… Aslında sadece merak etmek yeterli kalkıp biryere gitmek için. Kuzey nasıl, insanlar nasıl, yemekler nasıl, hayat nasıl geçiyor, insanlar neler yapıyor dünyanın farklı bir yerinde merak ediyorsanız işte o yüzden Stockholm.

Deniz Orbay.

Güzel insanlar, iyi yemek, güzel ortam için ekstra:

İyi yemek için iki adres: Nosh and Chow ve Oaxen Krog and Slip.

Güzel bir de akşam yemeği yemek isterseniz bir sürü Michelin yıldızlı restoran var tabii ki ancak Nosh and Chow son zamanların en hip restoranı. Yemekler güzel; dünya mutfağı, menü sezonsal olarak değişiyor. Mekanın dekorasyonu, özellikle tuvelet ksımı harika, İspanyol bir mimar tarafından tasarlanmış. Sadece restorana gelenlerin girebildiği üst katta açık alandaki barı Bernie’s de ayrıca çok keyifli. Keyifli bir akşamın başlangıcı olacağı kesin:)

Oaxen Krog and Slip yer ayırtıp gidemediklerimizden, ‘bir sonraki sefere’ bıraktıklarımızdan. Aydınlık, güzel bir ambiyansta yeni-Nordic mutfağını denemek isterseniz programınıza ekleyin. Eski bir tersanedeki yenilenmiş kulübede yer alan Oaxen denzcilikten esinlenerek dekore edilmiş ve iki kısımdan oluşuyor: Slip İsveç Bistro’su, Krog ise gastronomik bir deneyim sunan fine-dining restoranı. Her iki taraf da yerel, organik, sezonsal lezzetler sunuyor ve sürdürülebilir mutfağa sahip. Rezervasyon gerekiyor.

Tradgarden Under Bron Hint dua bayraklarını bulabileceğiniz türde bir yer: Under Bron – köprünün altında, Berlin-ish bir gece kulübü, bar ve etkinlik alanı. Rahat ortam, güzel insanlar ve güzel müzik için programına bakın mutlaka.

Östermalms Saluhall 1880’lerden kalma, şarküteri ürünleri, deniz mahsülleri, peynir çeşitleri ve pastane ürünlerinin en iyisinin, en iyisini bulabileceğiniz çok şık bir pazar yeri – food hall. Maalesef asıl bina 2018’e kadar yenileniyormuş bu nedenle tüm tezgahlar meydanın karşı köşesindeki geçici üzeri kapalı pazar alanına taşınmış. Yine de güzel, soğuk bir kadeh rose eşliğinde taze deniz ürünleri yemek için uğrayabilirsiniz.

Hornstulls Marknad Södermalm’ın kuzeyinde bulunan bir açık hava yeme ve bit pazarı. Food truck’lar – yemek kamyonlar ve ikinci el kıyafet, eşyalar için doğru adres. Nehir kenarında tembel ve güneşli bir Pazar için güzel bir seçenek. Nisan – Ekim arası her Pazar 11:00 – 17:00 arası açık. Burada da bayraklar var:) Pazar yerini geçince karşınıza çıkan Tantolunden Park ise cool piknik örtünüz ve şampanyanızla güne yayılarak keyifle devam edebileceğiniz bir park. Eğer cool bir piknik örtünüz yoksa, bu renkli ve tatlı mağaza Coctail‘den alabilirsiniz. Parka giderken yol üstünde bulunan Loopen Marin, nehir üzerinde Liljeholm köprüsü altında güzel bir bira eşliğinde gün batımı izleme noktası.